26 Şubat 2014 Çarşamba

Zeytinyağlı ıspanak yemeğim ve Rende ayva reçelim...


Çalışan kadının hayatı gerçekten çok zor.Acındırmak için söylemiyorum bunu.
Yapmanız gereken o kadar çok şey var ki.
Sabahtan akşama kadar iştesiniz , eve geliyorsunuz yemek derdi var , bulaşığı var , temizliği var , misafiri var.
Ve dinlenmek için sadece pazar gününü var , ama siz o pazar gününü hiç bir zaman dinlenmek için kullanamıyorsunuz.
Bunca şey size bakarken yoruluyorsunuz bu koşturmacanın içinde doğal olarak.
Hafta başında haftayı planlayıp uyabilsek ne ala. Bazen yapabiliyorum gerçekten ama bazen de ipin ucunu bir boşlayınca geri toparlayamıyorsunuz maalesef...
En basitinden geçen hafta içinde aldığım ıspanakları ve ne zaman aldığımı hatırlamadığım ayvaları görünce durumun vehametini anlayıverdim.
Yiyecekleri atarken o kadar çok üzülüyorum ki bunları hemen değerlendireyim dedim
İkisi de nerdeyse atılma kıvamına gelmek üzerelermiş ki olaya el koydum hemencecik.
Annemin güzelim ıspanak yemeğinden yapmaya karar verdim. ( bu yemeği kimse asla annem kadar güzel yapamaz ama yapma cüretinde bulunduk bir kere. )


MALZEMELER
1 kg. ıspanak
2 adet havuç
2 adet orta boy kuru soğan
3 yemek kaşığı pirinç
Sıcak su
Zeytinyağı
Tuz , şeker

YAPILIŞI
Kusu soğanlar yemeklik doğaranıp zeytinyağında kavrulur , üzerine rendelenmiş havuçlar da eklenip biraz daha kavrulur.
Üzerine 1 çay kaşığından az şeker konup bir iki kez karıştırılır.
İri doğranmış ıspanaklar da eklenip ıspanaklar ölene kadar kavrulur.
Ispanakalar kavrulduktan sonra pirinç eklenip üzerine kararında su eklenip pişmeye bırakılır.


Evde bu seneden hatta geçen seneden ayva reçeli olmasına rağmen ayvalarla ne yapacağıma karar veremeyip bundan reçel yapılır ancak dedim.
En azından çeşit farklılığı olsun diye rende reçel yapmaya karar verdim.


MALZEMELER
3 ayva
4 su bardağı şeker( birebir ölçü kullandım)
Tane karanfil
2,5 su bardağı su
2 yemek kaşığı limon

YAPILIŞI
Su tencereye alınıp kaynatılır.Kaynayan suya rende ayvalar eklenip yaklaşık 10 dk. haşlanır.Karanfil eklenir.
Üzerlerine şeker eklenip şekeler eriyene kadar arada karıştırarak pişirilir.
Kıvamını alıp koyulaştığında limon suyu katılarak 2-3 dakika daha kaynatılıp altı kapatılır.
Oda sıcaklığına geldiğinde kavanozlara alınır.


Sıcacık tereyağlı ekmeğin üzerine sürülünce yemeyinde yanında yatın.




Tuğçem'den Sevgilerle...

25 Şubat 2014 Salı

Şebitten tost mu olurmuş...?

Şebitten de tost mu olurmuş yahu...?
Geçenlerde  yaptığım şebitleri hatırladınız mı?Ben işte onlardan bugün yumuşak yumuşak tostlar yapıverdim.
Hatta dayanamadım bir tane de ben yiyverdim.
Şebitlerin iç tarafına zeytinyağı sürüp içine malzemelerimi koydum.Dışına da tereyağ..Mis gibi oldular..
Patateslerime de farklı bir sos yaptım. Eskiden sade yapardım şimdi ne bulduysam karıştırıyorum içlerine.
Süt, pulbiber,kırmızıbiber,kekik,karabiber. Nefis oluyorlar.
Kahvaltı için farklı bir tat olabileceğini düşünüyorum bu ikilinin.


Biz tulum peyniri kullandık ama kaşarla ya da tel peynirle de şahane oluyor.


Resim çekeceğim ya patatesler de havalı olsun diye tek kullanımlık plastik bardağın içine koydum.
Ama bunun için farklı bir sunumda yapılabilir. Onu da yakın zamanda paylaşırım.



Bu da kahvaltım.
İşe biraz geç gidecek olunca evde rahat rahat kahvaltımı yapayım dedim.
Hergün kahvaltı gibi bir imkanım olmuyor maalesef ( pek bir uykucuyumdur da :) )


Benim yumurta pişirme kalıplarım yok , ama pek de hoşuma gidiyor.
Yumurta için geçenlerde internette denk geldiğim birşeyi denedim.
İlk denem olduğu için biraz dağıldı acemilik oldu tabi ki.
Yine de görüntüsü güzeldi.Yumurtanızın içine biraz un koyarsanız dağılmasını biraz daha önlemiş olursunuz sanırım.


En mutlu günler sizlerin olsun..

Tuğçem'den Sevgilerle...

24 Şubat 2014 Pazartesi

Bünyeme zarar...

Hakikaten bu kadarı bünyeme zarar.
Aslına bakarsanız bu bloğu yazmaya başlamamın sebebi kendimi düzene almaktı.
Sanırım başarıyorum da..(Öyle hemen kanaat getiremem tabi ki .)
Dün akşam kendimi motive edip biraz da başka birşeyler mi yapsam diye düşündüm.
Et yemeklerini sevmem , dolayısıyla yapmayı da sevmem.( eskiden çiğ ete kesinlikle bakamazdım.şimdilerde daha iyiyim.) Ama Bay T sever ve arada yapmak da lazım faydaları tartışılmaz. ( ki et yemediğim için vücudunda birçok problem çıkan bir insanım.)
Bütün bir akşamımı harcayıp Orman kebabı yaptım.Güzelde oldu , ben bile beğendim.



MALZEMELER
Kuşbaşı doğranmış et
3 adet patates
3-4 adet havuç
1 adet kuru soğan
Bezelye
Sıvıyağ
Tuz
1 çay kaşığı (silme) şeker
1 yemek kaşığı salça

YAPILIŞI
Tarife başlamadan önce minik bir tavsiye. Vaktiniz varsa en az 3-4 saat etleri kekikli sütün içinde bekletirseniz daha bir kıvamlı tadı oluyor.
Benim vaktim yoktu direk etleri haşlayıverdim.
Etleri üzeri geçecek kadar su ile haşladım.
Direk haşlama patates ve havuç sevmediğimiz için , ben havuç ve patatesleri yarı kızartıp karıştırmayı tercih ettim.
Soğanımı yemeklik doğrayıp şekerle kavurdum , haşlanan etlerimi , patateslerimi ve havuçlarımı kattım.
Eti haşladığım sudan kararınca malzemelerimin üzerine aktardım.
İki tıkırdadı bezelyelerimi kattım.
Sevdiğimiz baharatları kattım ( karabiberi birazcık fazla olmuş benimkinin dikkat etmek lazım. )
Salçamızı da katıp ağzını kapattım.
Birkaç dakika ağzı kapalı piştikten sonra yemeğimiz tamamm. :)
Biz açlıktan tabağımıza alır almaz yiyince hem midemize oturdu hem de ağzımız yandı doğal olarak.Dikkat etmek lazım.

Pişman olunmayacak bir yemek.
Denemek lazım...



Hamaratlığım tutmuşya ben bir de şebit yapayım dedim.Kayserili olup da şebit yapmamak olmaz.
Şekiller hayal kırıklığı olsa da tadı tamam..


MALZEMELER
500 gr un.
1 yemek kaşığı kuru ya da yaş maya
Tuz
Ilık su

Çok sert olmayan bir hamur yoğuruyoruz.
Hamurumuzun mayalanması için yaklaşık 1 saat kadar beklersek daha bir iyi oluyor.
Açarken hafif un serpiyoruz altına yapışmasın diye.
Ben teflon tavada pişirdim.
Tava ısınınca pişirmeye başlayabilirsiniz. ( kesinlikle yağ koymuyoruz.)
Piştikten sonra isterseniz yağlayıp yiyebilirsiniz ya da yağlamadan buzluğa kaldırabilirsiniz.




Bunlarda dün akşamdan kalan malzemeler.
Atmadım tabi ki , ben bunlarda birşeyler yaparım deyip kaldırıverdim hemen bir köşeye.Bunlarla ilgili  kafamda çok cici fikirlerim var.


Sağlıcakla kalın...

Tuğçem'den Sevgilerle....



23 Şubat 2014 Pazar

Bir şekil birşeyler...


Bundan sonra bir bardak çaydan başkası ayıltmaz beni..Bu ne yorgunluk yahu. Bütün pazarımı dinlenerek geçirdim yine de ağrıdan sızıdan duramıyorum.

Bahar alerjilerimde bu sene erken başlayıverdi. Onlarda mevsimi şaşırıverdi herhalde...
Tıpkı babamın şekerpareciği gibi.
Kandı o da yazık bu sıcaklara , bilmez ki başına geleceği . Nerden bilsin daha aylardan şubat olduğunu.
Yazık ki ne yazık babamın şekerpareciğine..
( ahhhh o eski kışlar diye bir laf girmeyecek araya meraklanmayınız :) )
Mevsimin kararsızlığından mı bu yorgunluk , halsizlik...

Saati 06.00 a kurup 1 saat içinde 20 defa erteledikten sonra zar zor açtım gözlerimi. 
Bir ben miyim böyle. ( yoksa tembelmiyim neyim :) )
Oysa bu sabah spora başlayacaktım  ( neyse gelecek pazartesiye artık :) )

Aaaa bu arada sizinle öğrendiğim birşeyi paylaşmak istedim.
  • Öğrendiğime göre greyfurt turunçgillerin içinde en bi faydalı olanıymış.Çözülebilir lif bakımından çok zenginmiş.
  • C vitamini değeri çok fazla olduğundan dolayı yaraların iyileşmesinde fazlaca etkiliymiş.
  • Mükemmel bir sigara savarmış ; nikotini vücuttan defedip sigara içme isteğini azaltıyormuş.
  • Ve yine en önemlisi  mükemmel bir antioksidanmış. 
  • Özellikle prostat ve ağız kanserlerinde tabii bir kür görevi görüyormuş.
  • Kolestrolü düşürürmüş.
  • Sindirim sistemini düzenler , açlık hissini azaltırmış. ( benim en çok hoşuma giden. )
NOT :GREYFURTUN İLAÇLA BİRLİKTE ALINMASI TAVSİYE EDİLMEZ. TAVSİYELERİ GÖZARDI ETMEMEK GEREK...!





                                     Bu sebeptendir ki Günlük muhakkak iki adet greyfurt tüketmeye özen gösterelim.

Yemekten hoşlanmıyorsanız sıkıp suyunu da içebilirsiniz. ( ama o zaman lifli yapısını kaybediyor. )
Pek bi marifetli imiş greyfurtta yahu.
Bi küçük notcuk olsun istedim.

Tuğçem'den Sevgilerle....



22 Şubat 2014 Cumartesi

Cici kurabiyeler...

Dün gelen cici kurabiye kalıplarımı hatırladınız mı?
Evet ; onlar onlar , cici arkadaşımın gönderdiği cici kurabiye kalıpları...Cici kalıplarımı kullanma heyecanıyla eve girer girmez ilk işim mutfağa girmek oldu.
Cici arkadaşımdan aldığım MUTLU KURABİYE tarifini yapayım dedim.( gerçekten ağızda dağılan ve insanı mutlu eden bir tarif. Şimdiden tarif defterimin baş sayfalarında yerini aldı. )






Sevgili Azracığımın Mutluluk tarifi


MUTLU KURABİYE
MALZEMELER250 gr oda sıcaklığında tereyağı
360 gr un
1 su bardağına yakın mısır nişastası
120 gr pudra şekeri
1 yumurta(oda sıcaklığında)
1 çay kaşığı kabartma tozu
bir limon kabugu rendesi(ince olacak)

NOT: Arzuya göre 2 tatlı kaşığı zencefil, 1 çay kaşığı toz karanfil, 1 tatlı kaşığı tarçın konulabilir

YAPILIŞI
Yumuşamış tereyağını pudra şekeriyle birlikte çırpın.Ardından yumurtayı ekleyip, çırpmaya devam edin.Başka bir kapta un, nişasta ( ben yanlışlıkla buğday nişastası katıvermişim , ama bir sorun oluşturmadı. bu şekilde de çok güzel oldu. ), zencefil, karanfil, tarçın ve kabartma tozunu eleyin ve yavaş yavaş çırptığınız malzemeye karıştırarak yoğurun.En son limon kabuğunu ekleyip tekrar yoğurun.Strech folyoya sarıp(hava almayacak şekilde) buzdolabına koyun.2-3 saat dinlendirin. Çıkarttığınızda hamur çok sert olursa panik yapmayın,elinizin sıcaklığıyla yumuşayacaktır.Hamuru dört parçaya bölerek, yüksekliği 5 mm olacak şekilde teker teker açıp kalıplarla kesin... ince bir spatula yardımı ile yerinden kaldırarak yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye dizin..(Hamuru açarken zemine ve merdaneye yapışmaması için az miktarda un kullanın)Önceden ısınmış 175 C lik fırında 13 dk pişirip soğuttuktan sonra üzerlerini süsleyebilirsiniz.

Bi küçük not : Tariften farklı olarak 1 çay kaşığı kadar vanilya özütü katıverdim.

                                    


                       Tuğçem'den Sevgilerle...




21 Şubat 2014 Cuma

Ankara'dan Bir Kucak Dost Kokusu....

İnsan mutluluktan ağlar mı?

Vallahi duyardım da inanasım gelmezdi pek..Ama şu anda tam da o haldeyim..
Kilometreler ötesinden bir dost yanıbaşındakilerden milyon kat yakın gelebilir mi insana ? ...
Gelirmiş..
Ne asil bir insansın sen , ne değerlisin bir bilsen...
Şu anda mutluluktan heyecandan titriyorum o dereceyim inanın.

Ta Ankaralardan bu kutuyla birlikte kucak kucak da sevgi , mutluluk , kahkaha , sıcacık kardeşlik gönderivermiş bana.

Azracım hediyene bayıldım canım arkadaşım...

Hemen koşa koşa eve gidip bu cici kalıplara kurabiyeler yapmak istiyorum.Bayıldım ben bunlara..





Hediye paketin bile bambaşka olmuş arkadaşım.
Zarif , kibar, asil bir hanımefendiden böylesi şık bir hediye almak beni çok mutlu etti.


Cici kurabiye kalıplarım....



Paketlemeye bakar mısınız ? 
Pasta altlığı ile gerçekten çok şık bir paketleme olmuş.


Sana en bi kocamanından teşekkürler ve yine kucak dolusu sevgiler tatlıcığım.

Uzun , sadık ve samimi dostluklara...

Tuğçem'den Sevgilerle...

Bi küçük not : Azracığımın mükemmel tariflerine buradan ulaşabilirsiniz. ( TIK TIK ) .. Şiddetle tavsiyemdir...


20 Şubat 2014 Perşembe

Köpük Köpük missss....

                                                      Ne yoruldum ben dün öyle yahu...
                        Bay T dün akşam beni yalnız bırakınca ben de hemen mutfağa atıverdim.
                 Buzdolabını karıştırırken unutulmuş bir kova yoğurdumuz olduğunu gördüm.
                   Tam yine dökmek üzereydim ki Banu Ablam'ın  geri dönüşümlerinden biri geldi aklıma.Dün sabah gördüğümde de çok dikkatimi çekmişti.( ki hiç sevmiyorum nimeti dökmeyi. Eve de çok sık uğrayamadığımdan ne oluyo ne bitiyo heba mı etmişim bilemiyorum. O yüzden bu tür değerlendirme fikirlerini çok seviyorum.)


Yoğurdum 1 tatlı kaşığı tuz ve 1,5 bardak su ile ayran kıvamına getirdim.Siz bunu kendi ölçülerine göre ayarlarsınız.Çok tuzlu olsun istemedim.Tencereye alıp tanecik tanecik olana kadar kaynattım.Taneler iyice üste çıkınca temiz bir tülün içine boşalttım.( rengarenk oldu benim tülüm :)  )
Mutfak dolabıma bağlayıverdim altına bir kap koydum suyu aksın diye.


Sabaha kadar bekledim....
Bekledim...
Geldim gittim baktım merak ettim acaba nasıl oldu diye..


İşte sonuç....
Bence mükemmel oldu. Yumuşacık , sıcacık oldu.
Eeee bir de kendim yaptım tabi ki.
Sabah kahvaltısında hemen deneyiverdim. Pek de doyurucu olmuş.

Bu da sabah kahvaltım...


Peynirin kendine gelmesini beklerken elbette ki boş durmuş değilim.
Cici cupcakeler yaptım. Kağıtlarım bittiği için mecburen bunlara yaptım.
Tam malzemelerimi çıkardım karıştırıverdim ki bir doğum gününe çağrıldım. Demek ki kısmet tosuncuğumaymış. Gidene kadar epey bir azaldı cupcakelerim  ( Bay T gidene kadar bana çaktırmadan ucundan araklayıverdiği için.) Olsun yine de kişi başına 1 taneden fazla düştü.
Resimler pek profesyonel olmasa da tadı bizden tam not aldı.(ben sadece bir tanecik yiyebildim.malum diyet)


Malzemeler

Limonlu Cupcake
100 gr un
2 yemek kaşığı kakao
1 su bardağı pudra şekeri
1 yemek kaşığı toz şeker
1,5 çay kaşığı kabartma tozu
1 su bardağından birazcık az süt
2 yemek kaşığı tereyağ
1 çimdik tuz
1 yumurta


Kreması 
250 gr pudra şekeri
3 yemek kaşığı süt
3 yemek kaşığı kakao
1 çimdik tuz
3 yemek kaşığı tereyağ


cupcakeyi yaparken önce un,kakao,pudra şekeri,kabartma tozu,toz şeker ve tereyağını katıp karıştırıyoruz.İyice özdeşleştikten sonra diğer malzemeleri de katıp kaselerimize boşaltıyoruz.
175 derece de önceden ısıtılmış fırınımızda pişiyorlar.
Kremasını yaparken de önce toz malzemeleri sonra diğerlerini karıştırıyoruz.

Görüntüleri pek içime sinmesede tadları çok güzeldi.
Bu arada ben kekine azıcık da limon kabuğu rendesi kattım.
Hoşunuza giderse deneyebilirsiniz.

en güzel ve mutlu günler sizlerin olsun...

Tuğçem'den Sevgilerle....

19 Şubat 2014 Çarşamba

Selamları ileteyim...

Günaydınnn...
Bu sabah karın kaslarımın ağrısıyla uyanıverdim.Spor yapmak beni çok yoruyor ( iki gün önce sadece 40 mekik çektim aslında ). Bununla beraber bu sabah işe yürüyerek gelmeyi tercih ettim. Şoförler trafikten yakınsalar da Kayseri yürüyerek ulaşım için gerçekten çok rahat bir yer. Hele de benim gibi şehir merkezinde yaşamıyorsanız.Bundan sonra sabahları işe yürüyerek gelmeye karar verdim. Umarım tez zamanda vazgeçmem. Ama galiba azıcık rüzgar yedim , her an hapşurup tıksırabilirim.

Dün eve gidince bir öğün daha salata yiyemeyeceğime karar verdim . Ve önlüğümü takıp kendime çok güzel bir yemek yaptım.

Aslına bakarsanız yaparken bu kadar zevkle yiyebileceğimi düşünmemiştim. Yani ne bileyim ıspanak ve karnıbaharı hiç bir arada denememiştim daha önce. Ama benden tam not aldı. İçine bulduğum her şeyi kattım.
Masanın diğer tarafında ne olduğunu merak edenler için ( Tabi ki Bay T'yi aç bırakmadım cani miyim ben) peynirli makarna ve salamlı gözleme mevcut. ( Peynir takıntısı mı var bizde ne ).Neyse tavsiyemdir muhakkak deneyiniz.Ispanak ,soğan,kırmızı biber,karnıbahar,yeşil biber , bir parça gögüs tavuk.. Ve bunlar sıfır yağda piştiği halde çok lezizlerdi inanır mısınız.

Aaaaaa.... Sizleri tanıştırayım küserler yoksa.
İşte karşınızda Bay T ve Bayan T :) (Ben TT'yim aslında).
Aslında Bay T için Sevgililer günü hediyecikleriydi.Ama Bay T şehir dışında olduğundan ben de o moral bozukluğu ile bırakıvermiştim bir köşeye.Dün bittiler.Biz de hemen geçiriverdik ayakalarımıza.Bayan T daha bir güzel oldu. Eeeee kırmızı sonuçta :)





Bu da galiba başımın yeni belası. Bizim küçük hanım bu tür işlerden hoşlanmadığından valide hanıma da kıyamadığımdan ben yüklendim çeyiz hazırlıkları sorumluluğunu.Umarım çok sıkmaz beni.Bu arada minik kızımızı vermek niyetimiz yok henüz . Ben 4-5 sene de anca tamamlarım diye şimdiden başlayıverdim.Bitince de gösteririm ( yani aylar sonra :) )


Sanırım burası bana iyi geliyor. 

Tuğçem'le kal...


Tuğçem'den Sevgilerle....

18 Şubat 2014 Salı

Sevgili çubuk krakerlerim..

Günaydınnnn Blogcum...
Bugünlerde hafif depresif agresif hallerdeyim. Ne yapsam ne etsem bilemedim inan.
Özellikle de dün çubuk kraker arkadaşlarımın ( kendileri öyle olmadıklarını iddia etseler de kesinlikle öyleler.) konuşmalarından sonra kendimi bir somun ekmeği ya da ne bileyim hatta bir Trabzon ekmeği gibi hissettiğim maalesef acı bir gerçektir.
Mantıklı bir insanın yapması gereken dün sabah başlayıp açlıktan kıvrandığı diyeti akşamına hamburgerler ve patates kızartmalarıyla ( evet dün tam da bunu yaptım) mahvetmek değildir elbette.
Bu sabah tekrar başlıyorum.
(not : dün akşam yaptığım spor boşa gitmesin diye
bi küçük not : aslına bakarsanız sadece 40 adet mekikcik çektim :) , ve nerdeyse sakatlanıyordum )
Her neyse velhasıl kelam bu sabah tekrar başladım.

Kendileri benim sabah kahvaltım olur.
Bunları mideye indirmeden önce 1/2 lt ılık su ve anne tavsiyesi karışık şekerli bitki çayı içilir.
Kepekli galetalar ( o kadar sert ve tatsızlar ki sadece birini yedim ) ve peynirli salata (aslında içinde sadece 1 dilim peynir var ama adını peynirli salata koyarak kendimi kandırdım. )
Öğle yemeğimi merak edenler Evet maalesef öğle yemeğim de aynısı.
Akşam yemeğim mi aslına bakarsanız o da aynısı..
Umarım devamını getirebilirim ya da akşama ....hayır hayır yadası yok ..
Tez zamanda bir çubuk kraker olamasam da ne bileyim en azından bir dürüm seviyesine düşmek dileklerimle...

Tuğçem'le kal..

Tuğçem'den Sevgilerle....


16 Şubat 2014 Pazar

yeniden merhaba o zaman sevgili günlük
imla kurallarına büyük ünlü uyumuna küçük ünlü uyumuna  vasıflara mertebeye aşağı tabakaya üst mertebeye...
her neyse her nasıl olduysa uyduysa da uymadıysa da merhaba.
yine ben geldim
elimi eteğimi çekmiş değildim sadece varlığını tamamen unutmuştum kusura bakma.
hayatımın bilmem kaçıncı evresinde bilmem yine kaçıncı defa devrim niteliğinde fikirler düşüverdi aklıma ve bilmem kaçıncı defa bir saate kalmaksızın bir balon misali sönüp gidecek ve yok oluverecek bu fikirler hayaller heyecanlar.
olsun ben yine de paylaşayım istedim.
öyle bir haleti ruhiyeki kat kat rezil olsam tık demez şuanda .
manyak mıyım neyim ben yahu :)
eh neyse seni sonra bir ara hatırlarsam yine görüşürüz.
hoşçakal
sevgiyle kal.
Tuğçem  le kal

Tuğçem'den Sevgilerle....

14 Şubat 2014 Cuma

Haydi Bakalım Hayırlısı... :)



Ne kadar çok istiyorum bir bilsen sevgili blogcum böyle sayfalar dolusu yazmayı sana.Bugünlerde çok çılgınca şeyler yapıyorum.

Beni takip etmek istersen burda seni bekliyor olacağım. Öyle cici şeyler ki ben bayıldım. Senin de çok seveceğine eminim.


Bu durumu kısa kesip hazırlıklara devam ediyorum.

Büyük ve uzun soluklu bir beraberlik olması dileklerimle.. :)


Tuğçem'den Sevgilerle.....